07/12/2019 tarihli ve 30971 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi  ile  Bazı  Kanunlarda  ve  375  sayılı  Kanun  Hükmünde  Kararnamede  Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 27’nci maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 379 uncu   maddesi  başlığıyla  birlikte  yeniden  düzenlenmek  suretiyle  “Kanun  yolundan vazgeçme” müessesesi ihdas edilmiş tir.

7194  sayılı  Kanunun  27’nci  maddesiyle  213  sayılı  Kanun’un  379’uncu  maddesi  “Kanun yolundan vazgeçme:” başlığı altında;

“Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan davalarda, vergi mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlarda (Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç);

1) Kaldırılan vergi tutarının %60’ı, tasdik edilen vergi tutarının tamamı ile tasdik edilen vergi tutarına ilişkin vergi ziyaı cezasının %75’i,

2) Bağlı  olduğu  vergi  aslı  dava  konusu  yapılmayan  veya 359  uncu  maddede  yazılı fiillere iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılan tutarının %25’i ve tasdik edilen tutarının %75’i,

mükellef için geçerli olan kanun yoluna başvuru süresi içerisinde, dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü için kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin ilgili  vergi  dairesine  verilmesi  şartıyla  kanun  yolundan  vazgeçme  dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla başkaca bir işleme gerek kalmaksızın tahakkuk eder.

Bu  şekilde  tahakkuk  eden  tutarlar  tahakkuk  tarihinden  itibaren  bir  ay  içinde  ödenir.  Bu maddeye  göre  tahakkuk  eden  vergi  ve/veya  vergi  cezalarının  %80’inin,  hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte bu sürede tamamen ödenmesi şartıyla, vergi ve ceza tutarından %20 oranında indirim yapılır. Şu kadar ki, tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarında indirim  yapılmaz.  İndirim  hükmünden  yararlanılabilmesi  için  dava  konusu  yapılan  ve  bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezaları ile gecikme faizlerinin birlikte bu fıkra kapsamında ödenmesi şarttır.

Kanun yolundan vazgeçme dilekçesi vergi dairesince ilgili yargı merciine gönderilir ve bu dilekçenin vergi dairesine verildiği tarih kanun yolundan vazgeçme tarihi olarak kabul edilir. Kanun  yolundan  vazgeçilmesi  hâlinde  idarece  de  ihtilaf  sürdürülmez.  Kanun  yolundan vazgeçildiği hâlde istinaf veya temyiz yoluna başvurulması durumunda ise bu başvurular incelenmez.

Kanun  yolundan  vazgeçilen  vergi  ve  vergi  ziyaı  cezası  için  bu  maddeye  göre  yapılan tahakkuktan önce ödenen gecikme faizi ve gecikme zammı da dâhil tutarlar, bu madde hükmüne göre ödenecek tutarlara mahsup edilir.

Bu  madde  uyarınca  istinaf  ve  temyiz  yolundan  vazgeçilen  davaya  ilişkin  kararlarda hükmedilen yargılama giderleri, avukatlık ücretleri vefer’ileri karşılıklı olarak talep edilmez ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz.

Bu  maddenin  uygulanmasına  ilişkin  usul  ve  esaslar  Hazine  ve  Maliye  Bakanlığınca belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Ayrıca  7194  sayılı  Kanunun  23’üncü  maddesiyle  de  213  sayılı  Kanunun  112’nci maddesinin  gecikme  faizinin  hesaplanmasıyla  ilgili  (3)  numaralı  fıkrasına  (b)  bendinden sonra  gelmek  üzere  “379’uncu  madde  kapsamında  kanun  yolundan  vazgeçilmesi durumunda söz konusu maddeye göre hesaplanacak vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen  ve  tarhiyatın  ilgili  bulunduğu  döneme  ilişkin  normal  vade  tarihinden  itibaren, kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarihe kadar;” hükmünün yer aldığı (c) bendi eklenmiştir.

20.02.2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 517 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde söz konusu 379’uncu maddeye ilişkin açıklamalar yapılmış ve uygulamaya yönelik usul ve esaslar belirlenmiştir.

Tebliğ  uyarınca;  vergi/ceza  ihbarnamesine  karşı  süresinde  açılan  davalarda,  vergi mahkemesince  verilen  istinaf  yolu  açık  kararlar  ile  bölge  idare  mahkemesince  verilen temyiz yolu açık kararlar (Danıştay’ınbozma kararı üzerine verilen kararlar hariç) kanun yolundan  vazgeçme  kapsamındadır.  Dolayısıyla  bir  yargı  kararının  kanun  yolundan vazgeçme kapsamında olması için;

1)Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan dava sonucu verilen karar olması,

2)Vergi mahkemesince verilen karara karşı istinaf veya bölge idare mahkemesince verilen karara karşı temyiz yolunun açık olması,

3)Kararın Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilmemiş olması şartlarını birlikte taşıması gerekmektedir.

Bu itibarla, örneğin;

⎯Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde dava açılmaması nedeniyle davanın süre aşımı gerekçesiyle reddi yönünde verilen

,⎯Davanın ehliyet yönünden reddi şeklinde verilen,

⎯İdari davaya  konu  olacak  kesin  ve  yürütülmesi  gereken  bir  işlem  olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde verilen,

⎯Vergi mahkemesince verilip istinaf yolu açık olmayan kesin nitelikli,⎯Bölge idare mahkemesince verilip temyiz yolu açık olmayan kesin nitelikli,

⎯Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilen,

⎯Vergi/ceza ihbarnamesine karşı açılmamış olan davalarda verilen,

⎯Beyanname verilmesi üzerine tahakkuk fişi esasına göre yapılan tarhiyatlara açılan davalarda verilen,

⎯213  sayılı  Kanun  kapsamında  yapılan  şikâyet  yoluyla  müracaatın  reddi  üzerine açılan davalarda verilen,

⎯Ödeme emrinin tebliği, haciz gibi takip ve tahsilat işlemlerine karşı açılan davalarda verilen kararlar  ile  buna  benzer  kararlar  kanun  yolundan  vazgeçme  müessesesi kapsamında değildir.

Tebliğde yer alan açıklamalar aşağıdaki gibidir:

A-) Kanun  Yolundan  Vazgeçme  Müessesesinden  Yararlanmak  İçin Şartlar

Kanun yolundan vazgeçme müessesesinden yararlanabilmek için;

1)Bu  müessese  kapsamında  olan  yargı  kararının  mahkemece  mükellefe  tebliği üzerine, mükellef  için  geçerli  olan  istinaf  veya  temyiz  başvuru  süresi  içerisinde, kanun  yolundan  vazgeçildiğine  ilişkin  dilekçenin  dava  konusu  edilen  vergi/ceza ihbarnamesini düzenleyen vergi dairesine verilmesi,

2)Kanun yolunun kullanılmasından vazgeçilen kararın mükellefe tebliğ edildiği tarihi gösteren belge (mahkemeden alınan belge, tebliğ tarihini gösteren tebligata ilişkin belge vs.) ile birlikte verilen karar örneğinin bu dilekçeye eklenmesi,

3)Verilen  dilekçede  dava  konusu  vergi  ve/veya  vergi cezalarının  tümü  için  kanun yolundan vazgeçildiğinin beyan edilmesi gerekmektedir.

Bu  itibarla,  başvuruların,  mükellef  için  geçerli  olan  istinaf  ve  temyiz  süreleri  içerisinde yapılması  gerekmekte  olup,  bu  sürelerden  sonra  yapılan  başvurular  için  213 sayılı Kanunun   379’uncu  maddesi  hükümlerinin  uygulanması  mümkün  bulunmamaktadır. Yapılan başvuruların taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi hâlinde postaya verildiği tarih, adi posta ile gönderilmesi veya özel dağıtım şirketleri tarafından getirilmesi hâlinde ise vergi dairesinin kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınır.

Dava konusu edilen vergi ve/veya cezaların bir kısmı için veya birden fazla ihbarnamenin tek  davaya  konu  olması  durumunda  ihbarnamelerin  biri  ya  da  bir  kısmı  için  başvuru yapılmış  olması  hâlinde  söz  konusu  madde  hükmünden  yararlanılması  mümkün bulunmamaktadır.

Kanun yolundan vazgeçme başvurusu, mükellefin veya vekilinin ya da temsilcisinin ad ve soyadları  veya  unvanları  ile  imzalı  olarak  ve  dava  konusu  vergi/ceza  ihbarnamesini düzenleyen  vergi dairesine hitaben  yazılan bu  Tebliğ ekinde  yer alan dilekçe  (Ek-1)  ile yapılır. Kanun yolundan vazgeçilen her bir karar için ayrı ayrı dilekçe verilir.

B-) Kanun  Yolundan  Vazgeçme  Durumunda  Tahakkuk  Edecek  Vergi ve/veya Cezalar

Kanun  yolundan  vazgeçilmesi  hâlinde,  tahakkuk  edecek  vergi  ve/veya  cezaların hesaplanmasında istinaf veya temyiz yolu kullanılmayan yargı kararı dikkate alınacaktır. Örneğin,  vergi  mahkemesince  verilen  karara  karşı  bölge  idare  mahkemesine  istinaf başvurusun da  bulunulmuş  ve  bunun  üzerine  bölge  idare  mahkemesince  verilen  temyiz yolu açık olan karara karşı kanun yolundan vazgeçilmiş olması hâlinde, kaldırılan ve/veya tasdik  edilen  vergi  ve/veya  ceza  tutarı  üzerinden  tahakkuk  edecek  vergi  ve  cezaların hesaplanmasında,  vergi  mahkemesince  verilen  karar  değil  bölge  idare  mahkemesince verilen karar esas alınacaktır.

Kanun  yolundan  vazgeçilmesi  hâlinde,  istinaf  veya  temyiz  yolu  kullanılmayan  yargı kararına göre;

⎯Konusu  sadece  vergi  olan davalarda, bu verginin kaldırılması durumunda verginin %60’ı  tahakkuk  edecek,  verginin  kalan  %40’ı  terkin  edilecek,  bu  verginin  tasdik edilmesi durumunda ise verginin tamamı tahakkuk edecek,

⎯Vergi ve buna bağlı vergi ziyaı cezasının kaldırılması durumun da,verginin %60’ı tahakkuk  edecek,  verginin  kalan  %40’ı  ve  vergi  ziyaı  cezasının  tamamı  terkin edilecek,

⎯Vergi  ve  buna  bağlı  vergi  ziyaı  cezasının  tasdik  edilmesi  durumunda,  verginin tamamı ve vergi ziyaı cezasının %75’i tahakkuk edecek, vergi ziyaı cezasının kalan %25’i terkin edilecek,

⎯Bağlı olduğu vergi aslı dava konusu yapılmayan veya 213 sayılı Kanun’un 359’uncu maddesinde yazılı fiillere iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması durumunda, bu cezaların %25’i tahakkuk edecek,  kalan  %75’i  terkin  edilecek,  bu  kapsamdaki  cezaların  tasdik  edilmesi hâlinde ise cezaların %75’i tahakkuk edecek, kalan %25’i terkin edilecektir.

Yargı  mercilerince  vergi  ve/veya  cezaların  kısmen  tasdik  edilmesi  kısmen  kaldırılması durumunda da vergi ve/veya cezalar, tasdik edilen ve kaldırılan kısmına göre yukarıda yer verilen oranlarda tahakkuk edeceğinden tahakkuk edecek kısımlar dışında kalan tutarlar terkin edilecektir.

C-) Vergi Dairesince Yapılması Gereken İşlemler

Mükelleflerin  kanun  yolundan  vazgeçmeye  ilişkin  dilekçelerini  vermeleri  üzerine  vergi dairesince dilekçe;

⎯Başvuruya  ilişkin  yargı  kararının,  kararın  mükellefe  tebliğ  edildiği  tarihi  gösteren belgeyle birlikte dilekçeye eklenip eklenmediği,

⎯Başvuruya  ilişkin  yargı  kararının  kanun  yolundan  vazgeçme  kapsamında  olup olmadığı,

⎯Başvurunun  ilgisine  göre  2577  sayılı  İdari  Yargılama  Usulü  Kanunu’nun  8’inci maddesi de dikkate alınarak istinaf veya temyiz süresinde yapılıp yapılmadığı yönlerinden incelenir.

Yapılan  başvurunun  gerekli  şartları  sağlaması  hâlinde  başvuru  tarihi  itibarıyla  vergi ve/veya cezalar 213 sayılı Kanun’un 379’uncu maddesinde belirlenen oranlarda tahakkuk edeceğinden, buna ilişkin tahakkuk fişi düzenlenir. Tahakkuk fişi ile ilgili olarak 213 sayılı Kanun  ve  diğer  mevzuat  uyarınca  vergi  dairesince  gerekli  işlemler  yapılır.  Tahakkuk tarihinden  başlamak  üzere  1  aylık  ödeme  süresi  esas  alınmak  suretiyle  vade  belirlenir. Kanun yolundan vazgeçilmesinden evvel mahkeme kararına göre tahakkuk eden tutarlar var ise terkin edilir.

Kanun  yolundan  vazgeçme  kapsamında  verilen  dilekçeler,  dilekçe  ekinde  verilmiş  olan kararlar  ve  tebliğ  tarihini  gösteren  belgelerle  birlikte  213  sayılı  Kanun’un   379’uncu maddesinde yer alan hükümlere ve söz konusu madde kapsamında İdarece de ihtilafın sürdürülmeyeceğine  ilişkin  açıklamalara  da  yer  verilmek  suretiyle  yazılacak  bu  Tebliğin ekinde yer alan üst yazı örneğine (Ek-2) uygun olarak hazırlanan yazıyla birlikte derhal ilgili yargı merciine gönderilir.

Ç-) Ödeme ve Süresinde Ödemeye Bağlı Olarak Yapılacak İndirim

Kanun  yolundan  vazgeçme  kapsamında  tahakkuk  eden  tutarlar  tahakkuk  tarihinden itibaren  bir  ay  içinde  ödenir.  Tahakkuk  eden  tutarların  vadesinde  ödenmemesi  kanun yolundan vazgeçilmediği  anlamına  gelmeyecektir.  Vadesinde  ödenmeyen  tutarlar  için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Tahakkuk eden vergilere 213 sayılı Kanun’un  112’nci maddesinin (3) numaralı fıkrasının (c) bendi uyarınca, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin  normal  vade  tarihinden  kanun  yolundan  vazgeçme  dilekçesinin  vergi  dairesine verildiği tarihe kadar gecikme faizi hesaplanır.

Kanun  yolundan  vazgeçme  kapsamında  tahakkuk eden  vergi  ve  cezaların  %80’inin, hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte bir ay içinde tamamen ödenmesi şartıyla vergi ve ceza  tutarından  %20  oranında  indirim  yapılır.  Bu  durumda,  gecikme  faizi  verginin indirimden  sonra  kalan  %80’lik  kısmı  üzerinden  hesaplanır.  Ancak, mahkeme  kararında tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarında bu indirim yapılmaz. Dolayısıyla, vergide söz konusu indirim ancak, kanun yolundan vazgeçme kapsamındaki kararda verginin kısmen ya da tamamen kaldırılan kısmı üzerinden tahakkuk eden tutardan yapılabilir.

İndirim  hükmünden  yararlanılabilmesi  için  dava  konusu  yapılan  ve  bu  maddeye  göre tahakkuk eden vergi ve vergi cezaları ile gecikme faizinin birlikte ve tamamen (indirilen kısımları hariç) süresinde ödenmesi şarttır. Bu itibarla, ödemenin süresinde yapılmaması veya  ödenmesi  gereken  gecikme  faizi,  vergi  ve  cezaların  tamamı  yerine  bir  kısmının ödenmesi durumunda söz konusu indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Kanun  yolundan  vazgeçilen  vergi  ve  cezalar  için  379’uncu  maddeye  göre  yapılan tahakkuktan  önce  ödenen  gecikme  faizi  ve  gecikme  zammı  da  dâhil  tutarlar,  kanun yolundan vazgeçme kapsamında ödenecek tutarlara mahsup edilir. Söz konusu mahsup işleminden  dolayı  iadesi  gereken  bir  tutar  bulunması  hâlinde  ise  6183  sayılı  Kanun kapsamında ret ve iade işlemi yapılır.

D-) Kanun Yolundan Vazgeçmeye İlişkin Örnekler

Örnek 1: Mükellef (A) hakkında Katma Değer Vergisi (KDV) 2019/Eylül dönemine ilişkin yapılan  vergi  incelemesi  sonucu  düzenlenen  rapor  uyarınca  Ostim  Vergi  Dairesince 100.000 TL re’sen KDV tarh edilmiş, 100.000 TL vergi ziyaı cezası kesilmiş ve buna ilişkin vergi/ceza  ihbarnamesi  tebliğ  edilmiştir.  Mükellef  bu  ihbarnameye  karşı  süresinde  vergi mahkemesinde dava açmıştır. Yapılan yargılama sonucunda vergi mahkemesi tarafından istinaf yolu açık olmak üzere vergi ve cezanın tamamının tasdik edilmesi yönünde karar verilmiştir. Buna ilişkin mahkeme kararı; İdareye 25/9/2020’de, mükellefe ise 6/10/2020’de tebliğ edilmiştir.

Mükellefin  30  günlük  istinaf  süresi,  kendisine  yapılan  tebliğ  tarihinden  itibaren başlamaktadır.  Bu  durumda,  5/11/2020  tarihine  kadar  kanun yolundan  vazgeçme kapsamında  başvurunun  yapılması  şartıyla  mükellef  379’uncu  madde  hükmünden yararlanabilecektir.

Mükellef  (A)  2/11/2020  tarihinde  kanun  yolundan  vazgeçme  kapsamında  Ostim  Vergi Dairesine başvurmuştur. Bu durumda;

⎯100.000 TL vergi tasdik edildiği için bu tutarın tamamı ve

⎯Bu vergiye bağlı 100.000 TL vergi ziyaı cezası tasdik edildiği için bu tutarın %75’i olan 75.000 TLolmak  üzere  toplamda  175.000  TL  (100.000  TL  vergi  +  75.000  TL  vergi  ziyaı  cezası) tahakkuk edecek, 25.000 TL tutarındaki ceza kısmı ise terkin edilecektir.

Mükellef, kanun yolundan vazgeçme dilekçesini 02/11/2020 tarihinde verdiğinden bu tarih tahakkuk tarihi olacaktır. Tahakkuk eden tutarların maddeye göre 1 ay içinde ödenmesi gerektiğinden son ödeme tarihi 02/12/2020 olacaktır.

213 sayılı Kanunun 112’nci maddesine göre, KDV’nin normal vade tarihi olan 26/10/2019 tarihinden kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih olan 02/11/2020  tarihine kadar 100.000 TL tutarındaki vergi üzerinden gecikme faizi hesaplanacaktır.

Mükellefin ödeme süresinin son günü olan 2/12/2020 tarihine kadar;

⎯Tahakkuk eden vergi tutarının tamamı olan 100.000 TL’yi,

⎯100.000 TL vergi üzerinden hesaplanacak gecikme faizini ve

⎯Tahakkuk eden ceza tutarının%80’i (75.000 * %80 = 60.000 TL) olan 60.000 TL’yi

birlikte ödemesi durumunda tahakkuk eden ceza tutarının %20’si olan 15.000 TL ayrıca indirilecektir. Kanun yolundan vazgeçilen vergi ve vergi ziyaı cezası için bu maddeye göre yapılan tahakkuktan önce ödenen gecikme faizi dâhil tutarlar, kanun yolundan vazgeçme kapsamında ödenecek tutarlara mahsup edilecektir.

Mükellefin  vadesinde  ödeme  yapmaması,  kanun  yolundan  vazgeçilmediği  anlamına gelmeyecektir.  Bu  durumda  ödemeye  bağlı  indirim  imkânından  yararlanılamayacak  ve 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Örnek 2: Mükellef (B) hakkında KDV 2019/Eylül dönemine ilişkin yapılan vergi incelemesi sonucu düzenlenen rapor uyarınca Bakırköy Vergi Dairesince 100.000 TL re’sen KDV tarh edilmiş, 100.000 TL vergi ziyaı cezası kesilmiş ve buna ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edilmiştir. Söz konusu ihbarnameye ilişkin İdare ile mükellef arasında 30/4/2020’de yapılan tarhiyat sonrası uzlaşma görüşmesinde uzlaşma vaki olmamıştır.

Mükellef bu ihbarnameye karşı süresinde vergi mahkemesinde dava açmıştır. Yapılan yargılama sonucunda vergi mahkemesi tarafından istinaf yolu açık olmak üzere vergi ve cezanın tamamının kaldırılması yönünde karar verilmiştir. Buna ilişkin mahkeme kararı mükellefe 6/10/2020’de tebliğ edilmiştir. İdareye ise henüz tebligat yapılmamıştır.

Mükellefin 30 günlük istinaf süresi, kendisine yapılan tebliğ tarihinden itibaren başladığından 5/11/2020 tarihine kadar kanun yolundan vazgeçme kapsamında başvurunun yapılması şartıyla mükellef 379 uncu madde hükmünden yararlanabilecektir.

Mükellef 2/11/2020 tarihinde kanun yolundan vazgeçme kapsamında Bakırköy Vergi Dairesine başvurmuştur. Bu durumda; 100.000 TL vergi kaldırıldığı için bu tutarın %60’ı olan 60.000 TL tutarındaki vergi tahakkuk edecek, verginin kalan kısmı olan 40.000 TL ile vergiye bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasının tamamı (100.000 TL) terkin edilecektir.

Mükellef, kanun yolundan vazgeçme dilekçesini 2/11/2020 tarihinde verdiğinden bu tarih tahakkuk tarihi olacaktır. Tahakkuk eden tutarların maddeye göre 1 ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda son ödeme tarihi 2/12/2020 olacaktır.

213 sayılı Kanunun 112 nci maddesine göre, KDV’nin normal vade tarihi olan 26/10/2019 tarihinden kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih olan 2/11/2020 tarihine kadar 60.000 TL tutarındaki vergi üzerinden gecikme faizi hesaplanacaktır. Mükellefin ödeme süresinin son günü olan 2/12/2020 tarihine kadar;

– Tahakkuk eden vergi tutarının %80’i (60.000 * %80 = 48.000 TL) olan 48.000 TL’yi ve

– 48.000 TL vergi üzerinden hesaplanacak gecikme faizini

birlikte ödemesi durumunda tahakkuk eden tutarın %20’si olan 12.000 TL vergi ayrıca indirilecektir. Bu durumda 48.000 TL üzerinden gecikme faizi hesaplanacak olup, daha önce 60.000 TL üzerinden hesaplanan gecikme faizinin ise buna göre düzeltilmesi icap etmektedir.

Kanun yolundan vazgeçilen vergi ve vergi ziyaı cezası için bu maddeye göre yapılan tahakkuktan önce ödenen gecikme faizi dâhil tutarlar, kanun yolundan vazgeçme kapsamında ödenecek tutarlara mahsup edilecektir.

Mükellefin vadesinde ödeme yapmaması, kanun yolundan vazgeçilmediği anlamına gelmeyecektir. Bu durumda ödemeye bağlı indirim imkânından yararlanılamayacak ve 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Örnek 3: Mükellef (C) hakkında KDV 2019/Eylül dönemine ilişkin yapılan vergi incelemesi sonucu düzenlenen rapor uyarınca Erciyes Vergi Dairesince 100.000 TL re’sen KDV tarh edilmiş, 100.000 TL vergi ziyaı cezası kesilmiş ve buna ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edilmiştir. Mükellef bu ihbarnameye karşı süresinde vergi mahkemesi nezdinde dava açmıştır. Yapılan yargılama sonucunda vergi mahkemesi tarafından istinaf yolu açık olmak üzere verginin 50.000 TL ve bu vergiye bağlı vergi ziyaı cezasının 50.000 TL tutarındaki kısımlarının tasdik edilmesi, vergi ve cezanın kalan kısımlarının ise kaldırılması yönünde karar verilmiştir. Buna ilişkin mahkeme kararı; İdareye 25/9/2020 tarihinde, mükellefe ise 6/10/2020’de tebliğ edilmiştir.

Mükellefin 30 günlük istinaf süresi, kendisine yapılan tebliğ tarihinden itibaren başladığından 5/11/2020 tarihine kadar kanun yolundan vazgeçme kapsamında başvurunun yapılması şartıyla mükellef 379 uncu madde hükmünden yararlanabilecektir.

Mükellef 2/11/2020 tarihinde kanun yolundan vazgeçme kapsamında Erciyes Vergi Dairesine başvurmuştur. Bu durumda;

– 50.000 TL vergi tasdik edildiği için bu tutarın tamamı,

– 50.000 TL vergi kaldırıldığı için bu tutarın %60’ı olan 30.000 TL ve

– Bu vergiye bağlı 50.000 TL vergi ziyaı cezası tasdik edildiği için bu tutarın %75’i olan 37.500 TL

olmak üzere toplamda 117.500 TL (80.000 TL vergi + 37.500 TL vergi ziyaı cezası) tahakkuk edecek, kalan tutar olan 82.500 TL (20.000 TL vergi + 62.500 TL vergi ziyaı cezası) terkin edilecektir.

Mükellef kanun yolundan vazgeçme dilekçesini 2/11/2020 tarihinde verdiğinden bu tarih tahakkuk tarihi olacaktır. Tahakkuk eden tutarların maddeye göre 1 ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda son ödeme tarihi 2/12/2020 olacaktır.

213 sayılı Kanunun 112 nci maddesine göre, KDV’nin normal vade tarihi olan 26/10/2019 tarihinden kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih olan 2/11/2020 tarihine kadar 80.000 TL tutarındaki vergi üzerinden gecikme faizi hesaplanacaktır.

Mükellefin ödeme süresinin son günü olan 2/12/2020 tarihine kadar;

– Tasdik edilen vergi tutarının tamamı olan 50.000 TL’yi,

– Kaldırılan vergiye ilişkin tahakkuk eden 30.000 TL’nin %80’i (30.000 * %80 = 24.000 TL) olan 24.000 TL’yi,

– 74.000 TL (50.000 TL + 24.000 TL) vergi üzerinden hesaplanacak gecikme faizini ve

– Tahakkuk eden ceza tutarının %80’i (37.500 * %80 = 30.000 TL) olan 30.000 TL’yi

birlikte ödemesi durumunda verginin kaldırılan kısmına ilişkin tahakkuk eden tutarının % 20’si olan 6.000 TL ve cezanın tahakkuk eden tutarının %20’si olan 7.500 TL (toplamda, 6.000 TL vergi + 7.500 TL vergi ziyaı cezası = 13.500 TL) ayrıca indirilecektir. Daha önce 80.000 TL üzerinden hesaplanan gecikme faizinin buna göre düzeltilmesi icap etmektedir.

Kanun yolundan vazgeçilen vergi ve vergi ziyaı cezası için bu maddeye göre yapılan tahakkuktan önce ödenen gecikme faizi dâhil tutarlar, kanun yolundan vazgeçme kapsamında ödenecek tutarlara mahsup edilecektir.

Mükellefin vadesinde ödeme yapmaması, kanun yolundan vazgeçilmediği anlamına gelmeyecektir. Bu durumda ödemeye bağlı indirim imkânından yararlanılamayacak ve 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Örnek 4: Mükellef (Ç) hakkında 2018 yılının Gelir Vergisi ve Gelir Geçici Vergi yönünden incelenmesi sonucunda düzenlenen rapor uyarınca Kazım Karabekir Vergi Dairesince, 100.000 TL Gelir Vergisi tarh edilmiş, buna bağlı olarak 300.000 TL vergi ziyaı cezası kesilmiş, ayrıca incelemeye ilişkin rapor uyarınca Gelir Geçici Vergi yönünden 2018/9-12 dönemi Gelir Geçici Vergi aslı aranmaksızın 60.000 TL vergi ziyaı cezası ve 100.000 TL özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Mükellef bu ihbarnameye karşı süresinde vergi mahkemesi nezdinde dava açmıştır. Yapılan yargılama sonucunda vergi mahkemesi tarafından istinaf yolu açık olmak üzere; 100.000 TL tutarındaki Gelir Vergisinin ve Gelir Vergisi üzerinden kesilen 300.000 TL vergi ziyaı cezasının tümü tasdik edilmiş, aslı aranmayan Geçici Vergiye ilişkin vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezasının ise tümü kaldırılmıştır. Mükellef, vergi mahkemesinin bu kararına göre vergi dairesince düzenlenen ihbarnamenin kendisine tebliği üzerine 75.000 TL ödeme yapmıştır.

Bu karara karşı istinaf yolunun kullanılması sonucu bölge idare mahkemesi temyiz yolu açık olmak üzere, vergi mahkemesinin kararını, Gelir Vergisine bağlı kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmı hariç uygun bulmuş, Gelir Vergisine bağlı kesilen vergi ziyaı cezasının 200.000 TL tutarındaki kısmını kaldırmıştır.

Buna ilişkin bölge idare mahkemesi kararı mükellefe 6/10/2020’de tebliğ edilmiştir. İdareye ise henüz tebligat yapılmamıştır.

Mükellefin 30 günlük temyiz süresi, kendisine yapılan tebliğ tarihinden itibaren başladığından 5/11/2020 tarihine kadar kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin verilmesi şartıyla mükellef söz konusu 379 uncu madde hükmünden yararlanabilecektir.

Mükellef 2/11/2020 tarihinde kanun yolundan vazgeçme kapsamında Kazım Karabekir Vergi Dairesine başvurmuştur. Kanun yolundan vazgeçilmesi hâlinde, tahakkuk edecek vergi ve cezaların hesaplanmasında temyiz yolu kullanılmayan yargı kararı dikkate alınacaktır. Bu itibarla örneğe göre bölge idare mahkemesinin kararı esas alınacaktır. Bu durumda;

– 100.000 TL vergi tasdik edildiği için bu tutarın tamamı,

– Bu vergiye bağlı 100.000 TL vergi ziyaı cezası tasdik edildiği için bu tutarın %75’i olan 75.000 TL,

– 60.000 TL tutarında aslı dava konusu olmayan geçici vergiye ilişkin vergi ziyaı cezası kaldırıldığı için bu tutarın %25’i olan 15.000 TL ve

– 100.000 TL tutarında özel usulsüzlük cezası kaldırıldığı için bu tutarın %25’i olan 25.000 TL

olmak üzere toplamda 215.000 TL (100.000 TL vergi + 90.000 TL vergi ziyaı cezası + 25.000 TL özel usulsüzlük cezası) tahakkuk edecek, kalan tutar olan 345.000 TL (270.000 TL vergi ziyaı cezası + 75.000 TL özel usulsüzlük cezası) terkin edilecektir.

Mükellef kanun yolundan vazgeçme dilekçesini 2/11/2020 tarihinde verdiğinden bu tarih tahakkuk tarihi olacaktır. Tahakkuk eden tutarların maddeye göre 1 ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda son ödeme tarihi 2/12/2020 olacaktır.

213 sayılı Kanunun 112 nci maddesine göre, Gelir Vergisinin birinci taksiti olan 50.000 TL için normal vade tarihi olan 31/3/2019 tarihinden ve ikinci taksiti olan 50.000 TL için ise normal vade tarihi olan 31/7/2019 tarihinden kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih olan 2/11/2020 tarihine kadar gecikme faizi hesaplanacaktır.

Mükellefin ödeme süresinin son günü olan 2/12/2020 tarihine kadar;

– Tasdik edilen vergi tutarının tamamı olan 100.000 TL’yi,

– 100.000 TL (50.000 TL + 50.000 TL) vergi üzerinden hesaplanacak gecikme faizini,

– Gelir Vergisine ilişkin tahakkuk eden vergi ziyaı cezası tutarının %80’i (75.000 * %80 = 60.000 TL) olan 60.000 TL’yi,

– Geçici Vergiye ilişkin tahakkuk eden vergi ziyaı cezası tutarının %80’i (15.000 * %80 = 12.000 TL) olan 12.000 TL’yi ve

– Özel usulsüzlük cezasına ilişkin tahakkuk eden ceza tutarının %80’i (25.000 * %80 = 20.000 TL) olan 20.000 TL’yi

birlikte ödemesi durumunda söz konusu cezaların % 20’si olan 23.000 TL (18.000 TL vergi ziyaı cezası + 5.000 TL özel usulsüzlük cezası = 23.000 TL) ayrıca indirilecektir.

Kanun yolundan vazgeçilen vergi ve cezalar için bu maddeye göre yapılan tahakkuktan önce ödenen gecikme faizi ve gecikme zammı da dâhil tutarlar kanun yolundan vazgeçme kapsamında ödenecek tutarlara mahsup edileceğinden mükellefin, daha önce vergi mahkemesi kararına göre düzenlenen ihbarnamenin kendisine tebliği üzerine ödediği 75.000 TL mahsup sırasında dikkate alınacaktır.

Mükellefin vadesinde ödeme yapmaması, kanun yolundan vazgeçilmediği anlamına gelmeyecektir. Bu durumda ödemeye bağlı indirim imkânından yararlanılamayacak ve 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Örnek 5: Mükellef (D) hakkında 2018 yılının Gelir Vergisi yönünden incelenmesi sonucunda düzenlenen rapor uyarınca Selçuk Vergi Dairesince, 200.000 TL Gelir Vergisi tarh edilmiş ve buna bağlı olarak 200.000 TL vergi ziyaı cezası kesilmiştir. Mükellef bu ihbarnameye karşı vergi mahkemesi nezdinde dava açmıştır. Yapılan yargılama sonucunda vergi mahkemesi tarafından istinaf yolu açık olmak üzere davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir. Mükellef istinaf süresi içerisinde vergi dairesine kanun yolundan vazgeçme dilekçesi vermiştir.

Karara göre vergi/ceza ihbarnamesine süresinde dava açılmamıştır. Söz konusu karar kanun yolundan vazgeçme kapsamında olmadığından, mükellef bu müesseseden yararlanamayacaktır.

 E-) Diğer Hususlar

İstinaf  ve  temyiz  yolundan  vazgeçilen  davaya  ilişkin  kararlarda  hükmedilen  yargılama giderleri, avukatlık ücretleri ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilemeyecek ve bu alacaklar için icra takibi yapılamayacaktır.

Tebliğ ekinde yer alan dilekçelerin muhteviyatında değişiklik yapmaya İdare yetkilidir.

Söz konusuTebliğ düzenlemesi 01/01/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Tebliğe aşağıdaki bağlantıyı kullanarak ulaşabilirsiniz.

“Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 517)” tam metni
vuk-517-eki-1